Fuat Tosyalı: "Önlem Alınmazsa Çelik Sektöründe Telafisi İmkansız Tahribat Yaşanır" 15/09/2025

Fuat Tosyalı: "Önlem Alınmazsa Çelik Sektöründe Telafisi İmkansız Tahribat Yaşanır"

Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, ekonomilerin barometresi olarak görülen çelik sektöründe Türkiye’nin Çin’den gelen ürünlere karşı iç piyasayı korumak için önlem almasının şart olduğunu söyledi. Tosyalı, “Bu sektör, endüstri bittiği zaman da geri kalkamaz” uyarısında bulundu.

Türkiye’nin çelik sektörün­de yaşanan gelişmelere çok daha stratejik ve makro bir bakış açısıyla ele alması gerektiği­ni vurgulayan Tosyalı Holding Yö­netim Kurulu Başkanı Fuat Tos­yalı, “Çinli üreticilerin dampingli çelik ihracatı gün geçtikçe artıyor” dedi. Fuat Tosyalı, Türkiye’nin çelik ithalatındaki artışa da dik­kat çekerek “Bu şartlarda iyileş­tirici yatırım mümkün olmadığı gibi, varılanın da korunması im­kansız hale geldi. Çelik sektö­rü her sene sadece mevcut olanı koruyabilmek için ciddi yatırım yapmak zorunda. Önlem alın­mazsa Türkiye çelik sektörü tela­fisi imkansız tahribatlar yaşaya­cak” diye konuştu.

Dünya Çelik Birliği’nin (World Steel Association) açıkladığı verilere göre Tosyalı Holding, 9,12 milyon tonluk sıvı çelik üretimiyle Türkiye’nin en büyük Avrupa’nın 3’üncü büyük dünyanın ise 50 büyük çelik üreticisinden biri.

Fuat Tosyalı, çelik sektörü­nün ülke ekonomileri açısından en stratejik sektörlerden biri ve ekonomilerin barometresi olarak görüldüğüne işaret ederek “Demir-çelik üreten bir ülke için sektörün kendi içinde güçlü olması, dışa bağımlılığı azaltır, stratejik ürünlerin üretiminde sürekliliği sağlar. Sektördeki yerli üretim kapasitesi, ülkenin ithal mallara olan bağımlılığını düşürürken, stratejik sektörlerdeki dışa bağımlılığı da önemli ölçüde azaltır” ifadeleriyle sektörün önemi­ne işaret etti.

ABD Başkanı Trump’ın göreve gelmesi ile çıkan tarife savaşları ve ülkenin çelik sektörünü koru­mak için koyduğu gümrük vergi­lerinin yüksekliğine değinen Tos­yalı, sorular üzerine iç piyasada yaşanan gelişmeleri şöyle anlattı: “Çin ekonomisinde çok büyük bir hacme sahip olan inşaat sek­töründeki sorunlar demir-çelik sektörünü bu ülke özelinde zor­larken, dünyayı da endirekt olarak etkiliyor. Çünkü Çin hem en büyük demir-çelik üreticisi hem de en büyük tüketici. İç taleple­rindeki zayıflık sebebiyle Çinli üreticilerin dampingli çelik ih­racatı gün geçtikçe artıyor. Bu da başta Avrupa olmak üzere tüm bölgeleri ve ülkeleri tehdit ediyor.”

 

Çin ile olan ticaret açığı 50 milyar doları aştı

“Amerika'ya mal satamayan dünyada çelik üretimi fazla olan ülkeler, başka pazar arayışları­na girdi. Bu arada en serbest pa­zar Türkiye” diyen Tosyalı Hol­ding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, “Türkiye'nin çelik it­halatı patladı ve Çin'le olan tica­ret açığı şu son 6-7 ayda 50 mil­yar doların üzerine çıktı. Bunun çok büyük oranı çelik ithalatı. Yani bir yanda Amerika, ‘çelik üretimi olmayan bir ülkenin bağımsızlı­ğından söz edilemez’ diyor. Avru­pa Birliği kotalar koydu, kendi çe­lik sektörünü koruyabilmek adına bu dönemde kotaları daha da sıkı­laştırdı. Çin Avrupa'ya da satamı­yor, Amerika'ya da satamıyor ama Türkiye’ye rahatlıkla satabiliyor. Bu da sektörde büyük baskı oluş­turuyor. İhtiyaç fazlası ürünlerini uluslararası piyasalara düşük fi­yatla yönlendirmesi, küresel fiyat dengesini bozuyor ve haksız reka­beti derinleştiriyor”

Hem Amerika'daki hem Avru­pa'daki çelik endüstrisinin teşvik­le buna karşılık Türk çelik endüst­risinin ise ‘sıfır’ teşvikle kuruldu­ğunu hatırlatan Tosyalı, “Avrupa Kömür Çelik Topluluğu AKÇT anlaşması uyarınca Türki­ye'de hiçbir dönemde hiçbir teşvik kararnamesinde çelik endüstrisine teşvik verilemez. Yani şunlara teşvik veriyo­ruz, bunlara teşvik ve­riyoruz, yeni bir teş­vik şeyi falan de­nir. En dipte çelik sektörü haric ya­zar. Yani Türk çelik üretici­si tamamen ken­di maharetiyle, öz kaynaklarıyla kur­duğu çelik endüstrisinin şu an kapasitesini de kullanamıyor ve zor durumda” diye konuştu.

 

Bu endüstri bittiği zaman geri kalkamaz

Tosyalı Holding’in İskende­run’da son çelik yatırımının 4 mil­yar dolardan fazla olduğunun da altını çizen Tosyalı, “Yatırım yapı­yorsunuz ama sizin üretim mali­yetinizden aşağı adam Çin'den ge­tirip önünüze yığıyor. Bir üretim varken, Çin’den dampingli ürünü getirip ülkeye sokmak hiçbir ma­tematiğe, hesaba uymuyor. Bu me­seleye bakarken de daha stratejik, makro bir yerden bakmalıyız. Me­sela diyelim ki çelik fiyatı 100 dolar artsın… Bunun bir buzdolabında­ki çelik maliyetine yansıması ner­den bakarsan bak 10 doları bulmaz. Çünkü kullanılan miktar yüksek değil. Ama çelik üreticisi milyon ton üretiyor, bir ölçek üretimi var ve her bir tondaki fark 100 milyon dolar yapar. O sermaye ile kendi­ni yenileyebilir. Yeni bir yatırıma geçer. Yeni bir teknolojiye geçer. Ama 100 dolar zararına satarsa da her sene o sermayesini o kadar kay­beder. Ve bu sektör, endüstri bitti­ği zaman da geri kalkamaz. Bugün artık Türkiye'de çelik gibi yatırım maliyeti yüksek ağır sanayi yatırı­mını yapabilen ne mutlu ki şirket­lerimiz var. Ve bu çelik sanayicile­ri hakikaten mucizeler yaratıyor. Türkiye'nin bütün gelişimine uy­gun yeni ürünlere yatırım yapıyo­ruz, yapılıyor. Ama bunlar olurken Çin'de pazar daralmasından kay­naklı üretim fazlasını getirip bura­ya boca ediyorlar. Şimdi bu endüst­riyi kaybedersek geri kalkamaz ki. Geri yerine ikame olacak yeni bir sanayici bulamayız. Şurada zem­bille para bulsanız, milyar dolar bulsanız, demir çelik gibi zor bir sektöre girmek kimin aklına gelir?”

 

Çin hazır pazara gelip konuyor

Türkiye pazarının önemini anla­tırken de Tosyalı, Afrika pazarına da değindi. Tosyalı şu değerlendir­meyi yaptı: “Amerika bütün dünya­ya vergileri arttırınca Çin'e pazar kalmadı. Şimdi Türkiye öyle ya da böyle, her şeye rağmen çok büyük bir pazar. Çünkü bir yandan alıyor, bir yandan işliyor, satıyor. Türki­ye çok dinamik bir pazar yani Afri­ka'da üç yüz milyon nüfusu var ama Türkiye'nin tükettiğinin dörtte bi­rini tüketmiyor. Türkiye endüstri­leşmiş, çok güzel sanayi kümelen­mesi olan bir ülke. Ve biz bütün bu sanayi kümelenmesine çelikte te­darik ediyoruz. Hazır bu pazara ge­lip konuyor. Yarın Çin devleti, ken­di sanayisine, yeter artık kardeşim sizi sübvanse etmeyeceğim ben çe­kiliyorum dese nasıl olacak? Bu en­düstri de batmış olursa yani bu sür­dürülebilirliği sağlamamız lazım.”

 

Togg, Türkiye için gerçekten tarihi bir kilometre taşı

Togg’un dünyanın en önemli fuarlarından biri olan Münih’teki mobilite fuarındaki lansmanına ilişkin haberlerimiz geçen hafta peş peşe yayınlandı. Fuarın en gözde stantlarından biri haline gelen Togg yeni renkleriyle de katılımcıların dikkatini çekti. Tosyalı Holding, Togg ve BMC’nin Yönetim Kurulu Bakanı Fuat Tosyalı ile Togg sohbetimizden bugüne işin girişim ve vizyon tarafı kaldı. Fuat Tosyalı, sözleriyle Togg’un 7 yıllık yolculuğunun izdüşümünü şöyle anlattı:

 

Herkes için gurur kaynağı olacağını biliyorduk: “50 yılı aşkın bir süredir bizzat sanayinin içinde yer almış biri olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki Togg ülkemiz için gerçekten tarihi bir kilometre taşı. Bundan 7 yıl önce, Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla bir yola çıkıldı. Bazıları buna inanmadı ama biz 60 yıllık yerli ve milli otomobil rüyamızı gerçeğe dönüştüreceğiz dedik ve çok şükür bu hedefi gerçekleştirdik. Bu işe baş koyanlar yolun ne kadar zor olduğunu en başından itibaren biliyordu. Türkiye’nin beş büyük grubu, böyle bir yolculuğun ne kadar meşakkatli olacağını bilecek kadar iş dünyasında tecrübe sahibiydi. Ama en başından itibaren bunun ülkemiz için bir ilk olacağını; elde edilecek başarının sadece taşın altına elini koyanlar için değil, uzun vadede herkes için bir gurur kaynağı olacağını biliyorduk. Çünkü bu bireysel ya da kurumsal bir başarıdan çok; ülke için yeni bir endüstrinin doğuşu, yeni bir soluk ve yeni bir heyecan demekti.”

Kaynak: Dünya Gazetesi