Çelik İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı ve Çolakoğlu Metalurji CEO’su Sayın Uğur Dalbeler, 23 Kasım günü Ekotürk TV’de Gün Ortası Programı’na katılarak, sektördeki son gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne karşı henüz bir adım atmamış olmasına rağmen, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye karşı önlemlerini tam gaz sürdürdüğünü belirten Dalbeler, “Biz 23 senedir Avrupa Kömür Çelik Topluluğu ile aramızdaki Serbest Ticaret Anlaşması’ndan dolayı, kendimizi o topluluğun bir üyesi, serbest ticaretin bir parçası olarak addediyorduk. Ancak son dönemde anlaşılan o ki, AB o imzayı bir kenara bırakıp, Türkiye’yi serbest ticaret yapılabilen bir ülke tanımının dışına çıkartmış” dedi.

ABD’de yeni gelen yönetimin korumacı uygulamalarda çok fazla değişiklik yapmasını beklememek gerektiğini, korumacı tutumun biraz daha devam edeceğini düşündüğünü belirten Dalbeler “Bu kritik ve zorlu dönemde Türkiye’nin çelik üretiminde büyüme başarısını gösteren birkaç ülke içerisinde yer almasıyla, Eylül ayı itibariyle dünyanın en büyük 7., Avrupa’nın 1. üreticisi konumuna yükseldik” şeklinde konuştu.

Yıllık yaklaşık 60 milyon ton çelik ihracatı yapan Çin’in bu yıl ihracatının 20 milyon tonda kalmasını beklediklerini, bunun da dünya piyasalarında arz açığı ortaya çıkarttığını, Türkiye’nin de bu fırsatı değerlendirmeyi iyi bildiğini ve yeniden Uzak Doğu ve Asya piyasalarına ihracat yapmaya başladığını vurgulayan Dalbeler “Avrupa Topluluğu bize karşı her türlü önlemi alırken, bizim Avrupa Topluluğu’na karşı en ufak bir yaptırımımız yok. Aslında Avrupa Topluluğu içerisinde Türkiye çok önemli bir pazar, hatta en büyük pazar. AB Türkiye menşeli çeliğe karşı her türlü önlemi almaya çalışırken, Türkiye’nin bu konuda sessiz kalması, hem onları cesaretlendiriyor, hem de sektörümüzü haksız rekabetle karşı karşıya bırakıyor” ifadelerini kullandı.

Çelik sektörünün kamudan beklentilerine yönelik bir soru üzerine, 2 önemli hususun altını çizen Dalbeler, “İmzalanan Serbest Ticaret Anlaşmaları önemli bir konu. Örneğin, G. Kore Türkiye’ye çelik ihracatını her sene katlayarak arttırıyor. Buna karşılık biz G. Kore’ye 1 kg dahi çelik ihraç edemiyoruz, çünkü kendilerini koruyorlar. Bunun gibi başka örnekler de var. Biz en azından rekabet ortamının kendi piyasamızda daha adil olmasını talep ediyoruz. İkinci olarak, bize karşı dünyada böylesine korumacı tedbirlerin yöneltildiği bir ortamda, en azından mütekabiliyet çerçevesinde bunlara cevap verilmesini talep ediyoruz. Bizim en temel sıkıntılarımız bunlardır. Rekabet ortamı adil bir çerçeveye oturtulursa, Türk çelik sektörü bugüne kadar göstermiş olduğu performansı her zaman gösterebilir. Yaklaşık 40 senedir dünya piyasalarında birebir rekabet halindeyiz ve büyüyerek bu noktalara geldik. Bazı ürünlerde, üretim kapasitemizin yalnızca % 60’ını kullanabiliyoruz. Tamamını kullanabilmiş olsaydık, ihracatımızı da bugünkü seviyelerinin çok üzerine çıkartma imkânımız da olacaktı. Çelik sektörü hem dış ticaret açığının kapatılmasına ve hem de ülkeye döviz girişine daha fazla katkı sağlayabilecek imkâna sahip iken, bu konuda ciddi sıkıntılar yaşıyor” şeklinde konuştu.

Rekabet ortamındaki haksızlığın giderilmesi halinde, şu anki performansın çok daha üzerine rahatlıkla çıkabileceğine dikkat çeken Dalbeler, “2021 yılının ortalarından itibaren pandemi konusunun geride kalacağını ve kayıp dönemin telafisine yönelik olarak dünya genelinde ciddi atılımların olacağını tahmin ediyorum” dedi.

Videoyou seyretmek için: https://lnkd.in/d5QV-S8