Demir-Çelik Sanayinde Dijital Dönüşümle Geleceğe Hazırlanmak 18/07/2022

Demir-Çelik Sanayinde Dijital Dönüşümle Geleceğe Hazırlanmak

 

Dijitalleşme iş ve sosyal yaşamımıza hızla girmeye ve iş süreçlerini değiştirmeye devam ediyor. Günümüzde birçok işletmeye, finans, üretim ve ticaret modellerinde, iş hacmini artırma, verimliliği geliştirme, kaynak yönetimlerini üst düzeye çıkarma, daha fazla sayıdaki kitlelere daha hızlı ulaşma gibi konularda katkı sağlıyor.

Şirketlerin mevcut algıları kırması ve sahip oldukları departmanları ortak bir noktada birleştirerek inovasyon gerçekleştirmeleri de dijital dönüşüm sayesinde gerçekleşiyor.

Dijitalleşme, otomasyon ve uzaktan çalışma modellerinin, en geleneksel iş alanlarında dahi üstlenilen rollerin %60 ile 70% oranında yer değiştirmesine sebep olabileceği değerlendiriliyor. Yapılan araştırmalar metal endüstrisinde dijital dönüşümü başarıyla gerçekleştiren şirketlerde FAVÖK (Faiz-Amortisman-Vergi-Öncesi-Kâr) üzerinde %6 ile %8 oranında artış sağlanabildiğini ortaya koyuyor. Demir çelik sektörünün ciro ve kârlılık düzeyleri düşünüldüğünde, bu hiç de azımsanmayacak bir oran olarak göze çarpıyor.

Demir-çelik sektöründe, dijital dönüşümün üretim açısından ana etkisi getirdiği yeni üretim teknolojileridir. Bu bağlamda siber fiziksel sistemler, otonom robotlar ve mekatronik sistemler, akıllı ve esnek otomasyon sistemleri, akıllı sensörler ile eklemeli imalat sistemleri, ileri üretim teknolojileri olarak sayılabilir.

Burada sistemlerin ve ekipmanların entegrasyonu ve bu entegre sistemin kendi içerisinde verimli olarak konuşması gerekiyor.  Burada da, entegrasyon yapılarının detaylıca kurgulanması, süreçlerin sadeleştirilmesi, bu süreçlerde sektörü bilen uzmanlarla çalışmak hayati önem taşıyor.

Süreçler ne kadar optimize edilirse, ilgili süreçte dijital olgunluk seviyesi de o kadar artacaktır.

 

Pandemi  döneminde demir-çelik :

Günümüzde tüm tedarik zincirleri gibi çelik sektörü de  dijital dönüşüme ayak uydurmak durumundadır.

Pandemi döneminde tedarik zincirlerinin kırıldığı bir ortamda, dijitalleşen şirketler bunun avantajını her konuda olduğu  gibi şiddeti en az şekilde hissettiler. Çelik kullanıcıları, dijitalleşmenin hızla arttığı bu ortamda, benim ürünüm nerede nasıl  ve ne zaman gelecek şüphesini hissetmeyeceği firmalarla çalışmayı tercih ettiler. Dijital kurgusu optimize olmuş firmalar bunu rahat bir şekilde gösterebildiler.

Pandemiyle uzaktan çalışma dönemi yaşandı ve burada bilginin ulaşılabilirlik değeri anlaşıldı. Bu dönemde bazı şirketler, kalifiye personelleri kaybetmesiyle ciddi  kayıplar yaşadılar , ne kadar sektör bu süreçte altın dönemini yaşasa da, Dijital dönüşümde belirli noktaya gelmiş firmalar bu dezavantajın firmaları üzerindeki etkilerini minimize edebildiler.

 

Dijital dönüşümün avantajları:

Verimlilik Artışı ve Operasyon Giderlerinde Azalma:

Dijital otomasyonun bir sonucu olarak ortaya çıkan yüksek verimlilik, aynı zamanda operasyon giderlerinde daha iyi bir yönetim sağlıyor. Daha çok işin daha az iş gücüyle yapılmasına olanak sağlayan dijitalleşme, operasyon kârlılığını arttırmaya yönelik önemli avantajlar da içermekte. 

 

İnsan Kaynaklı Hatalarının Giderilmesi: Yazılım ve robotik otomasyonun iş sürecine dâhil edilmesinden dolayı insan kaynaklı ortaya çıkabilecek sorunlar minimum düzeylere iniyor. Bu hataların, sorunların ya da kesintilerin en aza indirilmesi sayesinde daha tutarlı iş sürecinin oluşması kaçınılmaz oluyor.

 

Analiz Etme Olanağı: Dijital dönüşüm sayesinde, bilgi için kâğıt veya elektronik tablo kullanılan geleneksel iş yapma yöntemlerinin aksine, işlemler analiz edilebilmekte, geliştirilebilmekte ve etkili ölçüm de sağlanabilmektedir. Çalışan entegre sistem ile ilgili dijital ortamda üretilen veriler, proseslerin, ürünlerin,  iyileştirilmesi

 

Rakiplerden Önce Tahmin Etme Fırsatı: Firmalar açısından günümüzde bir ürünü en hızlı, kaliteli ve etkin maliyetli şekilde müşteriye teslim edebilmek en önemli güç olarak ortaya çıkmakta. Ayrıca üretim bandında aynı üründen seri üretimin yapılmasının yanı sıra kişiye özel ürünlerin olması, diğer bir deyişle ürünlerin kişiselleşmesi (Müşteri siparişine özel üretim) de yeni dönemin kaçınılmaz gereksinimi olarak karşımıza çıkıyor. 

Tüm bunlara ek olarak, önemli bir diğer unsur ise veri toplama ve analiz etme yeteneğiyle piyasanın ihtiyaç duyacağı ürünü rakiplerinizden önce tahmin edebilme buna göre tasarım yapabilme yeteneğini kazanma ve böylece rakiplerden daha önce piyasada yer alabilmektir. Ulusal ve uluslararası ticaretin şekli, yaşadığımız son 10-15 yıl içerisinde değişti ve müşteri deneyimi kavramı önem kazandı. Yeni dönem ticaret dünyasında siparişlerin elektronik ortamda alınması, üretim aşamalarının çevrimiçi (online) izlenebilir olması, müşteri ile üreticinin arasında bayilik gibi aracı mekanizmalar olmadan birbirleriyle direkt iletişimde olabilmesi konuları önemlidir ve dijitalleşmede büyük aşama kaydedilmektedir. 

 

Dijital Dönüşümün Demir-Çelik endüstrisindeki geleceği:

Maliyetler, üretim kararlarında belirleyici rol oynamaktadır. Dijital dönüşümün üretim maliyetlerini %5-8, malzeme maliyetlerini ise  %20 oranında düşüreceği tahmin ediliyor. Buna ek olarak, sürecin devamındaki yaklaşık 10 yıl içinde, dünya çelik sanayinde 90-150 milyar avro arasında bir verimlilik kazancı ortaya çıkaracağı da tahmin ediliyor. Gelecekte rekabet koşullarının daha sıkılaşacağı ve üreticilerin artacağı dikkate alındığında, dijitalleşme firmalar arası rekabette belirleyici rol oynayacak en önemli unsurlardan birisi olacaktır.

2021 yılı itibariyle Türk Çelik Sektörü, üretim miktarı açısından dünya genelinde 7. sırada, Avrupa’da ise 1. sırada yer almaktadır. Demir çelik sektörü, diğer sanayi sektörlerine girdi sağlayan lokomotif sektör konumundadır. Tüm sektörlere girdi sağlayan niteliği sayesinde, çelik sanayi bazı ülkeler tarafından “stratejik sektör” olarak değerlendirilmekte ve piyasalardaki olası olumsuzluklardan etkilenmemesi için farklı enstrümanlarla korunmaktadır.  Demir-çelik sektörünün başını çektiği ve döküm, alüminyum bakır, galvaniz sektörü aktörlerinin de yer aldığı ana metal sanayi; makina, otomotiv, elektronik, kimya, savunma havacılık, madencilik ve ulaşım sektörlerine temel girdi ve hammadde sağlamaktadır. Bu bakımdan, demir çelik sanayinde yaşanan gelişmeler, sektörün girdi sağladığı tüm bu sanayi kollarını da doğrudan etkilemektedir. Sözkonusu sektörleri sağlıklı bir şekilde destekleyebilen, rekabet gücü yüksek, güçlü bir çelik sanayinin varlığı, güçlü imalat sanayinin de teminatı olarak görülmektedir.  

Dünyada Endüstri 4.0 ile birlikte ticaret, üretim ve tüketim yeniden dizayn edilmektedir. Endüstri 4.0’a ayak uyduran ve geçen şirketler, geleceğin rekabet koşullarına hazır olacaklarından gelecekte ayakta kalma ve rekabet avantajı sağlama konularında çok daha avantajlı bir noktada olacaklardır. Üretimde dijitalleşme, verimlilik artışı,  otomasyon, kişiye özel ve hızlı üretim avantajları sağlarken, süreç içerisinde istihdam ve dış ticaret açısından fırsatlar ve tehditler ortaya çıkarmaktadır. 

Türkiye’nin dünyada ilk 10 üreticisi arasında kalmaya devam edebilmesi için, rekabetçi olması, verimliliğini arttırması ve dolayısıyla da global düzeyde oynanan bu oyunda kalabilmesi için dijital dönüşüme önem vermesi zorunlu bulunmaktadır.  

Bu dönüşümde en önemli karar, şirketlerin süreçlerini en iyi tanımlayacak, analiz edecek, çözümleyecek ve tüm bunları sorunsuz bir şekilde dönüşen iş süreçlerine aktaracak dijital koçlara sahip olmalarından geçiyor Bu bakımdan dijital dönüşüm sürecinde, firmaların sektörlerini, üretim süreçlerinin en iyi bilen ve analiz eden kuruluş ve kişiler ile çalışmak, sorunsuz ve hızlı bir dönüşüm için belirleyici unsurlar olacaktır. Doğru ve sorunsuz dijital dönüşüm, hem firmaları geleceğe hazır hale getirecek, hem de rekabette bir adım öne geçirebilecek bir mahiyet taşımaktadır.

 

Veysi Aslan / UISAP Dijital Dönüşüm Hizmetleri

https://www.uisap.com.tr/tr